Google Adwords kullanımından önce aslında Google ın arama motoru olarak Türkiye’de tek önemli oyuncu olduğunu ve arama ortakları ile beraber %97 lik bir oranda kullanıldığını belirtmeliyim. Durum böyle olunca arama motoru pazarlaması eşittir Adwords gerçeği var ülkemizde. Bu gerçeğin dışında Türkiye’de ki firmaların %90 oranında kobi ölçeğinde olduğu ve reklam bütçelerinin düşük olduğu, firmaların daha sonuç odaklı reklamları tercih etme eğiliminde olduğunu görüyoruz. İşte tam bu noktada Türk firmaları için Adwords çok iyi bir seçenek oldu. Şu Türkiye, dünyada Adwords açısından en çok gelişen birkaç pazardan birisi konumunda. Tabi halen onlineda reklam harcamaları açısından gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğumuzu söyleyebilirim.

Sizce sosyal medya kullanımının hızla artması arama motoru reklâmcılığını nasıl etkileyecektir? Sosyal medya ve SEM arasında nasıl bir ilişki var?

Aslında tüm online mecraların birbiri ile etkileşim halinde olduklarını söyleyebiliriz. Sosyal medyada varolmak isteyen bir marka da elbetteki sadece sosyal mecralardaki iletişim ile yetinmemeli. Yurtdışında bir çok ajans “reputation management” başlığı altında bir firmanın itibarını hem sosyal mecralarda hem de arama sonuçlarında yönetecek şekilde hizmet veriyor. Kaldı ki arama motorları da arama sonuçlarında sosyal mecralardaki akışa öncelik vermeye başladı. Doğal sonuçlarda güncel ve taze içeriği daha fazla üstlere taşıyor. Yine arama sonuçlarının en altında takipte olduğunuz twitter adresinden gelen içerikleri öncelikli olarak görüyorsunuz. Dolayısı ile bu iki olgu (Sem ve Sosyal Medya) içiçe geçmiş durumda şu anda. Bu yüzden de SEO (Search Engine Optimisation) yerine artık SMO (Social Media Optimisation) kavramı literatürümüzde daha fazlasıyla yer almaya başladı.

Son dönemde Google’ın İnternet Reklâmcılığı Programı sayesinde yeni bir iş alanı doğdu. Türkiye’de SEM uzmanlığı konusunda düşünceleriniz nedir? SEM alanında çalışmak isteyen gençlere ne önerirsiniz?

SEM uzmanlığı aslında uzun zamandır gündemdeydi ancak Google’ın programı ile ufak çaplı ya da birincil işi SEM olmayan ajanslarda işin içine girmeye başladı diyebiliriz. Gerek ajans gerekse müşteri tarafında SEM (Search Engine Optimisation) işinin ayrı bir uzmanlık alanı olduğu bilinci oluşmaya başladı. Bu sevindirici bir gelişme ancak biryandan da SEM konusunda uzman insan kaynağı yetersizliği var. Durum böyle olunca pazarda kalitesiz sunulan SEM hizmetinin yarattığı güvensizlik olabiliyor. SEM konusunda kariyer hedefleyen gençlere tavsiyem, öncelikle online dökümanlar ve blogları takip ederek kendilerini yetiştirmeleri, ilgili sertifika sınavlarını verdikten sonra işi SEM olan bir ajansta tecrübe edinmeleridir.

En önemli ikinci soru: Firmalar neden bu konuda danışmanlık hizmeti almalılar?

Bizde sıkça sorulan soru budur ve oldukça uzun bir cevabı var. Özetleyecek olursam, Google Adwords ve benzeri sistemler tamamen performans oldaklı sistemlerdir. Bir reklamın sıralması verilen teklif kadar, kalite puanı ile ilgilidir. Kalite puanu ise reklamın ne derece iyi hazırlandığı ve web sitesinin uyumluluğu ile ilgili bir çok bileşene bağlıdır. Uzman bir ajansla çalışarak yüksek kalite puanına ulaşırsınız ve bu şekilde aynı sıralama çin maliyetleriniz azalır.
Yine bir ajansla çalıştığınızda sektörel bir bilgi birikimini daha olun başında alırsınız. Seçilecek anahtar kelimeler, teklif stratejisi, kelimelerin geri dönüşüm oranları gibi bir çok bilgi uzun bir deneyimleme sürecini yaşamaksızın elinizde olur.
Bir diğer önemli nokta ise SEM kampanyasının tek başına değil bir çok yan disiplinle beraber kullanılması gerekliliğidir. Bilhassa dönüşüm odaklı çalışıyorsanız, dönüşüm takibi, web trafik analizi ve dönüşüm optimize edici araçları aynı anda kullanmanız gerekecektir. Sadece Adwords ekranı üzerinden başarı bir SEM kampanyası yürütüleceğine inanmıyorum.
Tüm bu konulara hakim, bu tecrübelere sahip bir kişi bulmak çok zor olacağı için, işinde uzman bir SEM ajansı ile çalışmak performans ve maliyet açısından daha akılcıdır diye düşünüyorum.

Google reklâmları zorunluluk mudur? Tercihe göre seçilebilinir mi ?

Hiçbir mecranın zorunluluk olduğuna inanmıyorum. Sadece akıllı bir yöneticinin mecralar arasında tercih yaparken geri dönüş maliyetleri açısından bir kıyaslama yapması gerektiğine inanıyorum. Olaya bu pencereden bakarsak “arama motoru reklamcılığı” ve “e-posta pazarlama” diğer tüm mecralardan çok daha karlı ve ölçülebilirdir. Tüm dünyada elde edilen rakamlar bunu söylüyor ve her iki mecranın kullanımı hızla artıyor. Bunun dışında bir de sektörel farklılıklar, mecra seçimini etkiliyor. Arama motoru reklamcılığının çoğu sektörde akıllı bir yatırım olduğunu söyleyebilirim.

Geri dönüşüm Maliyetlerinden bahsettiniz, şirketler bunu nasıl ölçebilirler ?

Online reklamcılığı en önemli özelliği kolay ve hızlı ölçülebilmesidir. Ölçülebilen metrikler arasından ise en önemlisi bana göre dönüşüm maliyeti ve dönüşüm oranıdır. Dönüşüm özetle, web siteniz üzerinde gerçekleşen hedef iştir. Bu bir satın alma, üyelik, bir sayfaya ulaşma ya da bir telefon araması olabilir. Her birini ölçmek için yöntemler var. Bu yöntemleri uygulayarak mutlaka ziyaret başına elde edilen değerlerin ölçülmesi hatta bu ölçümlerin anahtar kelime başına indirgenmesi gerekmektedir. Bu sonuçta size, “x kelimesi için 1 haftada 100 TL harcadım, x kelimesi için 300 TL satış yaptım” şeklnde bir sonuç üretecektir. Bu da size yatırımlarınızı hangi anahtar kelimeler üzerine yapmanız gerektiği ile ilgili daha akılcı bir yol çizcektir. Bu ölçümleri Google Adwords ve Google Analytics içerisinden yapacağınız ek kurumlarla yapabilirsiniz.

Google reklam modelleri neye göre sınıflandırılır ? Nasıl kullanılmalıdır ?

Basite indirgeyerek özetlersek, Google arama motorunda, Adsense ağına kayıtlı web sitelerinde (içerik ortağı) ve arama ortaklarında olmak üzere 3 farklı alanda reklamlarınız yayınlanabilir. İçerik ortaklarında klasik bildiğimiz metin reklamlar dışında banner (resim ve animasyon) ve video reklamları gösterebiliyorsunuz. Arama motoru üzerinde sadece perforamans odaklı reklamları, içerik ortağında ise hem performans hem de marka tutundurma odaklı reklamları yayınlamak mümkündür.

İnsanların Google’ı bu kadar tercih etmelerindeki neden nedir ?

Herşeyden önce Google öncelikle kullanıcılara odaklı işler yapıyor. Kullanıcıların gerçekte ne arzuladığını iyi analiz ediyor ve buna göre ürünler dizayn ediyor. En temel başarı formülü bence bu. Tabi bir de yaptığı işi çok iyi yapması önemli bir etken. Google en hızlı ve başarılı sonuçlar getiren arama motoru, Gmail en hızlı ve spam de en başarılı e-posta servisi gibi…

Google reklamlarını ajans mı yönetmeli ? Bakış açınız nedir ? Google’a firmalar kendi başlarına reklâm verebiliyorken neden Moreclick gibi firmaları tercih etmeliler?

Daha önceki bir soruda da cevap verdiğim gibi, Adwords performans temelli bir sisteme sahip ve sıralamada tek etken teklif değil. Reklamın ne derece iyi hazırlandığı en az teklif kadar önemli. Eğer reklamlarınızı profesyonel bir ekip hazırlıyorsa, daha düşük maliyetle ve daha etkin bir çalışma yapma şansınız oluyor. Ayrıca sektörel deneyim sizi uzun süreli deneyimler ve maddi kayıplarla ancak elde edebileceğiniz bilgiyi çalışmaya başlar başlamaz almanızı sağlıyor.

Firmalar açısından bakıldığında Moreclik ile çalışmanın avantajları nelerdir?

Biz MoreClick olarak, Türkiye’nin ilk Qualified Company ajanslarındanız. Dolayısı ile bu konuda uzman ve sektörel deneyimi fazla olan bir ekibe sahibiz. Firmamızın ana faaliyet alanı SEM yani arama motoru pazarlaması. Bu yönü ile de Türkiye’de ki sayılı ajanstan birisiyiz. Şu ana dek 1.000 den fazla firma ile çalışmışız. Bugün dönüp baktığımızda bunun getirdiği sektörel deneyim ve know-how ın şirketimizin ana lokomotifi olduğunu görüyorum. Bizimle çalışmayı tercih eden firma bu deneyimi ve bilgi birikimine sahip olmuş oluyor.
Diğer önemli bir nokta, MoreClick olarak bakış açımız SEM kampanyalarının tümünü performans odaklı düşünüyor olmamız. Bizim için kampanya performansını ölçebiliyor olmamız ve ölçüm sonuçlarını değerlendirerek optimizasyon yapıyor olmamız çok önemli. Bir çok SEM kampanyasının sadece Adwords ekranlarından yönetiliyor olduğunu biliyoruz. Ancak bizim bakış açımız, başarılı bir SEM kampanyası yönetiminin bir çok farklı disiplini barındıran bir süreç olduğudur.

Moreclick’in sonbahar dönemi ve 2012 yılı hedefleri nelerdir?

MoreClick olarak her yılı %100 drn fazla bir büyüme ile kapatıyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu büyümenin artak süreceğini öngörüyoruz. Bizim şirket hedefimiz, bu büyümenin yanında hizmet kalitemizi ve teknik yeterliliğimizi daha da arttırmak. Bunun için şirket içi eğtimlerimizi daha düzenli ve kapsamlı bir hale getirerek, eğitimlerimize dışarıdan katılımcılar da kabul etmeyi planlıyoruz. Böylece nitelikli ve istekli gençelere bünyemizde iş fırsatları sunma şansımız olacak. Bunun dışında E-Mail marketing, Mobil Pazarlama ve Affiliate Marketing alanlarında daha fazla büyümek hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2012 yılında MoreClick markasının SEM alanınında lider marka olarak konumlanmasını hedefliyoruz.

En önemli üçüncü soru: Totalde, Türk şirketleri gooogle’a reklam için yıllık ne kadar bütçe ayırıyor?

Bütçe tamamen sektöre bağlı. Ayda 300 TL reklam bütçesi ayıran şirketler olabildiği gibi, ayda 300.000 TL reklam bütçesi olan şirketlerde olabiliyor. Genelde içerik ağını da kullanan reklam verenlerin daha fazla reklam bütçesi ayırdığını söyleyebilirim. Yine reklam bütçelerinin yüksek olduğu müşterilerin, dönüşüm maliyetlerini ölçebilen, performans odaklı çalışan firmalar olduğunu görüyoruz.

Arama Motoru Reklamcılığının (SEM) Türkiye’de önümüzdeki 5 yıllık süreçte ne gibi gelişmeler kaydedecek, sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Önümüzdeki yıllarda tüm reklam mecralarının daha ölçülebilir ve daha performans odaklı sistemlere doğru evrileceğini düşünüyorum. Bu değişim, ücretlendirme biçimlerinden, hedefleme hassasiyetine kadar uzanan bir dizi değişikliği beraberinde getirecek. Birim maliyetler artsada dönüşüm başı maliyetlerin çok fazla değişmeyeceğini düşünüyorum. Yine bir başa öngörüm mecralar arasında yakınsama olacağı. Mecraları karma şekliyle değerlendiriyor olacağız. Mobil reklamcılığın bu karmada çok önemli bir yer tutacağını söyleyebiliriz. Arama olgusunun mobil cihazlar, televizyonlar ve hatta başka akıllı cihazlar tarafından da yapılabileceğini, SEM kapsamının genişleyeceğini ve hedefleme seçeneklerinin daha da hassaslaşacağını öngörüyorum.