Covid19 pandemisinde hepimiz daha önce yaşamadığımız tecrübeleri yaşadık. Olmaz dediğimiz şeylerin olduğunu gördük. Bu hengamede bir çok tartışma ve fikir ayrılıklarına da şahit olduk. Bunlardan biri de “aşı olanlar” ve “aşı olmayanlar” arasında cereyan etti.
Açık konuşayım ben bu tartışmada “aşı olanlar” tarafında yer aldım. Başlıca dayanağım şu idi. Aşılar henüz yeterice test edilmemiş olsa da, m-RNA teknolojisi yeterince bilinmiyor olsa da, varmış olduğumuz nokta, insanlığın gelmiş olduğu en son nokta ve ben de bu çabanın iyi niyetli bir çaba olduğuna inanıyorum. Yine aşının vereceği muhtemel zararlara karşı, Covid hastalığının vereceği olası zaralar da var. Ben aşının vereceği muhtemel zaralar tarafını seçmiştim.
Uzunca bir süre de bu savımın doğruluğundan emindim. Bir kavramla tanışıncaya kadar: “Relative Risk Reduction (RRR)” (*)
(*) Relative risk reduction – Göreceli risk azaltma (RRR), tedavinin, tedavi almayan kontrol grubuna göre kötü sonuç riskini ne kadar azalttığını söyler.
Önce bu kavramla nasıl tanıştığımla başlayayım. Her şey Covid19 aşılarının etkinliği ile ilgili bilgi edinme çabamla başladı. Biontech aşısının etkinliğine dair araştırma yaptığımda şu bilgiye rastladım:
“… Lancet’te yayınlanan 2021 tarihli bir araştırmaya göre, aşının tek bir dozdan sonra %85’e kadar yüksek bir etkinlik oranına sahip olduğu belirtilmektedir. İngiltere Halk Sağlığı (PHE), daha önce New England Tıp Dergisi’nde Biontech aşısının etkinliği üzerine yayınlanmış bir çalışmayı yeniden analiz etmiştir. Bu analize göre, birinci dozdan sonra 15 ila 21. günler için ve 21. günde ikinci dozdan önce yüzde 89 etkinlik oranına sahip olduğunu belirlemiştir. İkinci dozu almanın sonunda Biontech aşısı koruyuculuğu yüzde 95.3 olarak açıklanmıştır.”
Bu yazıyı okuyanın aklına ne gelir? Biontech aşısı %85 ila %95 arasında fayda sağlıyor. Yani o kadarki neredeyse %100 e yakın etkin !
Maalesef burada bir anlam kayması var. Gerçeği “Relative Risk Reduction (RRR)” kavramının gerçekten ne anlama geldiğini öğrendiğimde anladım.
Yukarıda tanımını verdiğim bu kavram kısaca 2 farklı örneklemde, elde edilen oranların kıyaslamasını ifade ediyor ki zaten formülde de bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz.
İlaç şirketleri, kendi ilaçlarına ait etkinliği ifade ederken işte bu RRR değerini veriyorlar. Bu sektörde genel geçer bir kural olsa da, bizim gibi sektöre dinamiklerine uzak kişilerde elbette bunu farklı algılıyor.
Korona örneğinden ilerleyerek, X marka Korona Virüs Aşısı için, RRR değerinin hesaplanmasına ait bir örnek verelim: elimizde 1000 er kişilik, 2 hasta grubu olsun ve bu 2 gruba aşağıdaki deney yapılmış olsun.
1.Grup 1000 kişi hiç X Aşısı kullanmadı. Bu grupta 20 kişi hasta oldu.
2.Grup 1000 kişi 1 doz X Aşısı kullandı. Bu grupta 10 kişi hasta oldu.
Bu durumda X aşısının sadece 10 kişinin hastalanmasını engelledi.
Yani gerçek risk azalması : 10/1000= 0,01 (%1) dir.
RRR değeri ise, kontrol grubu ile kıyası yani:
RRR = 0,02-0,01/0,02= 1/2 dir.
Yani bu aşı ile size korona bulaşma olasılığı yarı yarıya azalıyor. Yada aşının etkinliği %50 oluyor. Halbuki az evvel gerçek risk azalmasını sadece %1 olarak bulmuştuk.
Sözün özü, hastalığın alevli zamanlarında aşıların etkinliği ile ilgili etrafta dolaşan rakamlar, RRR değerleri ve bunun üzerinden hepimizin umutlanmasından mı ibaretti? Eğer sadece %2-3 olasılıkla hastalanma riskinizi azaltıyoruz deselerdi, bu aşıyı olmak yerine hastalığın getirdiği olumsuz yan etkileri mi tercih ederdik?
Ve buradan hareketle, acaba kandırıldık mı?